Çok eski tarihlerden itibaren karşılıklı sosyal, kültürel ve askeri ilişkilerde bulunan Türkiye ve Almanya günümüzde de bu ilişkiyi sürdürmektedir. Ancak her ne kadar birbirleri ile iletişim içinde bulunsalar da aralarındaki sosyo-kültürel farklılıklar yadsınamaz bir şekilde farklı alanlarda kendini hissettirmektedir. Bu iki ülke aralarında bulunan farklılıklara rağmen hoşgörü ve saygı içinde ikili ilişkilerine başarılı bir şekilde devam etmektedirler.
Eğitim ve Anlayış Yönündeki Farklılıklar
Türkiye’de eğitim ve anlayış yönünde toplum içinde kendini zayıf hissetme, çoğunluğa uyma ya da başka görüşlerden etkilenme hüküm sürerken, Almanya daha çok birey, bireysellik ve özgür düşünce yapısının yaygınlaşması açısından farklılık gösterir. Yine başka bir konu olan gelenek, görenek ve töre Türk toplumunda yasaları ve toplum kurallarını etkilerken Alman toplumu bağımsızlığı temel aldığı için başkalarının görüşlerinin kendi hayatlarına dikte edilmesinden hoşlanmazlar. Eğitim hayatında bilgi unsurunu öne çıkaran Türk eğitim sistemi, Alman eğitim sisteminden bilgiyi doğru kullanma ve probleme çözüm odaklı olma yönünden farklılaşır.
Disiplin, Ciddiyet ve Sorumluluk Yönündeki Farklılıklar
Alman toplumu çoğu ülkenin toplumu tarafından disiplinli, sorumlu ve ciddi oluşuyla bilinir. Bu fark, özellikle savaş dönemlerinde atlatmaya çalıştığı büyük krizleri iş disiplini sayesinde çözülmesiyle kendini göstermiştir. Türkiye ise hayati durumlarda birlik ve beraberliklerini sağlarken günlük hayatta Almanlara göre daha keyfi davranarak onların toplumundan farklı davranışlar sergilemektedir. Ciddiyet ve sorumluluk yönünden her ikisi de kriz anlarında çözüm odaklı ve hızlı davranarak en iyi sonuca ulaşmayı kendilerine amaç edinmektedirler.
Duygusal Yöndeki Farklılıklar
Duygular yönünden daha yumuşak, anlayışlı, hoşgörülü ve duygusal olan Tük toplumu bu yönüyle Almanlardan farklı davranışlar gösterir. Alman toplumu daha çok sistemli ve mantıklı düşünmeye eğilimli oldukları için çoğu zaman soğuk, uzak ve duygusal yönden daha az duyarlı görülmektedirler. Hayatlarındaki kararların kısa vadeli ya da pişmanlıkla sonuçlanması Türk toplumunun olaylara mantıksal ve sezgisel yaklaşmaktan çok duygusal ve pratik olmasına özen göstermesinden kaynaklanır. Almanlar ise tepkilerinin planlı, stratejik ya da uzun vadeli olmasına dikkat ederler ve duygularının kararlarında etkin bir rol oynamasını istemezler.
Almanya’dan Türkiye’ye dönüş yapacaklara rehber niteliğinde olabilecek Almanya’dan Türkiye’ye Kesin Dönüş Yapmadan Önce Türk Kültürü Hakkında Bilmeniz Gerekenler adlı yazımıza göz atmayı unutmayın.